Telefon
WhatsApp
SON DAKİKA :
Cumhurbaşkanımız Recep Tayyip Erdoğan, Yurt Dışı Müteahhitlik Hizmetleri Ödül Töreninde; “Türkiye’yi bölgesel ve küresel bir ağırlık merkezi hâline getirmek için her imkânı değerlendiriyoruz”
300 X 250 Reklam Alanı

Cumhurbaşkanımız Recep Tayyip Erdoğan, Türkiye Müteahhitler Birliği tarafından düzenlenen Yurt Dışı Müteahhitlik Hizmetleri Ödül Törenine katılarak bir konuşma yaptı.

Cumhurbaşkanımız Recep Tayyip Erdoğan, Yurt Dışı Müteahhitlik Hizmetleri Ödül Töreninde yaptığı konuşmada, “Türkiye’yi bölgesel ve küresel bir ağırlık merkezi hâline getirmek için her imkânı değerlendiriyoruz. Uluslararası sistemde çeşitlenen ve artan bölgesel bloklar karşısında her yapı ve aktörle fırsat pencerelerini açık tutmaya çalışıyoruz” dedi.

Ödül alan firmaları ve temsilcilerini tebrik eden Cumhurbaşkanımız Recep Tayyip Erdoğan, firmalarla birlikte işçisinden mühendisine, yöneticisine kadar emeği geçenleri kutladı.

Türkiye'nin en güçlü olduğu alanların başında müteahhitlik sektörünün geldiğini söyleyen Cumhurbaşkanımız Recep Tayyip Erdoğan, "Dünyanın en büyük 250 uluslararası müteahhitlik listesinde ülkemiz 43 firmayla temsil ediliyor. Yine dünyanın en büyük 225 teknik müşavirleri listesinde 8 firmamız bulunuyor. Firma sayısı itibarıyla Çin Halk Cumhuriyeti'nden sonra 2. sıradayız. Gelir sıralamasına göre ise ilk 8 ülkeden biriyiz" ifadesini kullandı.

Bu sene proje gelirlerinden Türk firmalarının aldığı payda kısmi bir düşüş olduğunu dile getiren Cumhurbaşkanımız Recep Tayyip Erdoğan, bu düşüşün gelecek yıllarda süratle telafi edileceğine inandığını belirtti.

“TÜRK ŞİRKETLERİNİN YAKALADIKLARI İVMEYİ KORUMASINI ÇOK KIYMETLİ BULUYORUZ”

Türkiye'yi büyüklüğüne, uluslararası konumuna ve saygınlığına yaraşır çizgide temsil eden müteahhitler ve müşavirlik firmalarıyla iftihar ettiklerini vurgulayan Cumhurbaşkanımız Recep Tayyip Erdoğan, şöyle devam etti:

"Sektörün dünyadaki başarısı, Türk ekonomisi ve insan kaynağının uluslararası alanda ne denli güçlü olduğunu gösteriyor. Bu başarının, mevcut ekonomik konjonktürde gelmesi daha da anlamlıdır. Koronavirüs salgınıyla beraber global ekonomide bozulan dengelerin hâlen yerli yerine oturmadığını görüyoruz. Son 70 yılın zirvelerini gören enflasyonun sorun olmaktan çıkmasının biraz daha zaman alacağı anlaşılıyor. Kuzeyimizdeki savaşın olumsuz etkilerini henüz aşamadan İsrail'in Gazze'ye saldırıları sebebiyle artan gerilim, ciddi bir endişe kaynağı olmayı sürdürüyor.”

Cumhurbaşkanımız Recep Tayyip Erdoğan, “Afrika'dan Asya'ya dünyanın farklı coğrafyalarında hemen her gün yeni bir krizle, yeni bir siyasi istikrarsızlıkla veya çatışmayla karşılaşıyoruz. Tüm bunların ülkeleri korumacılığa ve yeni yatırımlar noktasında aşırı ihtiyatlı davranmaya ittiğinin farkındayız. Avrupa'nın da aralarında olduğu birçok gelişmiş ekonomi, büyüme beklentilerini düşürmekte, büyüme oranlarını aşağı doğru revize etmektedir. Karşılaştıkları tüm bu zorluklara rağmen Türk şirketlerinin yakaladıkları ivmeyi korumasını çok kıymetli buluyoruz. Sizlerin şahsında tüm şirketlerimize, tüm girişimcilerimize, ülkem ve milletim adına teşekkür ediyorum” diye ekledi.

“RAKAMLAR, ÜLKEMİZİN BU ALANDAKİ BAŞARISINI AÇIKÇA ORTAYA KOYMAKTADIR”

Türk ekonomisinin lokomotif sektörlerinden olan inşaat sektörünün, ülkedeki ideolojik çevrelerin haksız eleştirilerine maruz kaldığını ve kalmaya devam ettiğini belirten Cumhurbaşkanımız Recep Tayyip Erdoğan, "Tenkit sınırlarını aşan, neredeyse düşmanlık derecesine varan bir zihniyetle karşı karşıyayız. Bakınız bugüne kadar inşaat sektörünün gelişmesine, büyümesine yönelik her adımımız 'israf' yaftası vurularak itibarsızlaştırılmaya çalışıldı" dedi.

Müteahhitlik firmalarının özellikle yurt dışında yazdığı başarı hikâyesinin ısrarla görmezden gelindiğine ve yok sayıldığına işaret eden Cumhurbaşkanımız Recep Tayyip Erdoğan, "Havalimanlarından otoyollara, hükûmet binalarından prestij projelerine kadar her alanda yapılan devasa işlerle ilgili tek bir takdir cümlesi kurulmadı. Oysa biraz ekonomi bilseler, biraz dünyayı tanısalar inşaat sektörünün ne derece kritik bir konuma sahip olduğunu anlayabilirler" değerlendirmesinde bulundu.

İnşaat alanındaki her hamlenin 250'den fazla alt sektörü etkilediğini belirten Cumhurbaşkanımız Recep Tayyip Erdoğan, sözlerini şöyle sürdürdü:

"Sadece ülkemizde 6 milyon insan doğrudan ve dolaylı olarak bu sektörden geçimini sağlıyor. Firmalarımızın yurt dışında aldığı işler hem ülkemize döviz kazandırmakta hem de Türkiye'nin marka değerini yükseltmektedir. Rakamlar, ülkemizin bu alandaki başarısını açıkça ortaya koymaktadır. Türk inşaat sektörü, yurt dışı faaliyetlerine 1972 yılında başladı. Aradan geçen 52 yıllık sürede firmalarımız 137 ülkede, 515 milyar dolar değerinde 12 bin 277 proje üstlendi. 2005 yılında toplam üstlenilen proje bedelinde ilk defa 10 milyar doları aştık. 2012, 2013 ve 2021 yıllarında 32 milyar dolarlık proje tutarlarıyla bu alanda rekor kırdık.”

“ÖNÜMÜZDE HÂLEN KEŞFEDİLMEYİ BEKLEYEN ÇOK BÜYÜK BİR POTANSİYEL VAR”

Cumhurbaşkanımız Recep Tayyip Erdoğan, şunları söyledi:

“2023 yılında ise Rusya-Ukrayna çatması gibi tüm dünyayı etkileyen sorunlara rağmen yıllık proje büyüklüğü, 28 milyar dolar olarak gerçekleşti. 2000'li yılların başında ortalama proje bedeli 21 milyon dolar iken 2023 yılında bu rakam 65 milyon dolara ulaştı. Yani her alanda, her başlıkta çok ciddi ilerlemeler kaydettik. Yılmadan, yorulmadan, engellere aldırmadan çalışarak bugünlere geldik. İnşallah bunları çok daha yukarılara taşıyacağız. Sektörün geleceğiyle ilgili tahminler bu noktada umutlarımızı artırıyor. En büyük 250 müteahhitlik firmasının toplam uluslararası gelirleri 2002 yılında 106,5 milyar dolar seviyesindeydi. 2023 yılında bu tutar 430 milyar dolar sınırına geldi. 2030'larda bunun 750 milyar dolara çıkması bekleniyor. Önümüzde hâlen keşfedilmeyi bekleyen çok büyük bir potansiyel var."

Her yıl büyüyen bu pastadan Türk şirketlerinin de hak ettikleri payı alacağına inandığını ifade eden Cumhurbaşkanımız Recep Tayyip Erdoğan, "Şunun bilinmesini isterim, sizlerin başarısı ülkemizin başarısıdır. Yurt dışındaki başarılarınızla sadece ekonomimize değil ülkemizin dünya üzerindeki itibarına da büyük katkılar sağlıyorsunuz. Biz de hükûmet olarak her ihtiyacınızda, her meselenizde sizin yanınızda olmaya gayret gösteriyoruz. İş adamlarımızın, müteahhitlerimizin, girişimcilerimizin meselelerini, yaptığımız görüşmelerde sık sık dile getiriyor ve çözüm arıyoruz. İnşallah bundan sonra da sizin yanınızda olmaya devam edeceğiz" dedi.

“EKONOMİDEN DIŞ POLİTİKAYA GENİŞ BİR YELPAZEDE DEVRİM NİTELİĞİNDE ADIMLAR ATTIK”

Müteahhitlik firmalarının bu başarılarının aslında Türkiye'nin itibarını, gücünü, vizyonunu, dış politikadaki başarısını net biçimde ortaya koyduğunu aktaran Cumhurbaşkanımız Recep Tayyip Erdoğan, şunları söyledi:

"Son 22 yılda ekonomiden dış politikaya geniş bir yelpazede devrim niteliğinde adımlar attık, atıyoruz. Rahmetli Menderes'in başlattığı, merhum Özal'ın bir üst aşamaya taşıdığı dış politika ufkunu daha da ilerletmenin gayretindeyiz. Burada öncelikle şu tespiti yapmamız gerekiyor, Türk dış politikası uzun yıllar içe dönük, tabiri caizse idareimaslahatçı bir karaktere sahipti. 'Risk almayalım, kimseyi ürkütmeyelim, belli aktörlerle aman karşı karşıya gelmeyelim'. Bu anlayış kendi yakın coğrafyasını ilgilendiren meselelerde dahi Türkiye'yi uzun yıllar tribünlere mahkûm etti. Bu içe kapanıklığın faturasını ekonomi, dış ticaret ve yatırımlar başta olmak üzere birçok başlıkta ödedik. Hâlen de ödüyoruz."

Cumhurbaşkanımız Recep Tayyip Erdoğan, 2002'den itibaren dış politikada köklü bir paradigma değişikliğine gidildiğini, tarih, kültür ve medeniyet birikimine hak edilen ağırlığı vermeye çalıştıklarını söyledi.

Komşularla ilişkilerin farklı mekanizmalarla güçlendirildiğini aktaran Cumhurbaşkanımız Recep Tayyip Erdoğan, "Türk Devletleri Teşkilatı vasıtasıyla kardeşlerimizle iş birliğimizi perçinledik. Pek çok bölgesel ve uluslararası kuruluşla ortaklıklar tesis ettik. Afrika Açılımı'ndan Latin Amerika Açılımı'na ve Yeniden Asya Girişimi'ne kadar daha önce sınırlı varlık gösterdiğimiz bölgelerle yeni köprüler kurduk. Tüm bu açılımların meyvelerini hamdolsun her alanda topladık" diye konuştu.

“MİLLÎ GELİRİMİZ TARİHİMİZDE İLK KEZ 1,1 TRİLYON DOLARI AŞTI”

Cumhurbaşkanımız Recep Tayyip Erdoğan, 2002 yılında 36 milyar dolar olan ihracatı 7 kat artışla 256 milyar dolara çıkardıklarına işaret ederek, sözlerini şöyle sürdürdü:

"Nereden nereye? Öyle ki bugün Türk ürünlerinin girmediği neredeyse hiçbir ülke kalmadı. Turizmde göreve geldiğimizde 13 milyon turist sayısından 56,7 milyon turist rakamına ulaştık. Son 20 yılda ekonomimiz ortalama yüzde 5,4 büyüdü. Millî gelirimiz tarihimizde ilk kez 1,1 trilyon doları aştı. Artık trilyonu konuşuyoruz. Neredeydik, bakın şimdi neredeyiz? Uluslararası yatırımlarda 270 milyar dolar sınırına yaklaştık.”

Cumhurbaşkanımız Recep Tayyip Erdoğan, “Yurt dışı müteahhitlik hizmetlerinde biraz önce de ifade ettim, göz kamaştıran bir başarı yakaladık. Her kıtayla, hemen her ülkeyle ekonomik ilişkilerimizde katbekat artış yaşandı. Dış misyonlarımızın sayısını da buna göre yükselttik. Bugün 261 yurt dışı temsilcilikle dünyanın en geniş 3. ağına sahip ülkesiyiz. Buna benzer başarı örneklerini daha da çoğaltabiliriz” dedi.

“TÜRKİYE'NİN DIŞ POLİTİKADA KENDİNE YENİ ROTALAR KEŞFETMESİ TAKDİR EDİLECEK BİR ÇABADIR”

Cumhurbaşkanımız Recep Tayyip Erdoğan, dış politikada tüm bu açılımları yaparken, çok sık eleştirilere maruz kaldıklarını, hiçbir temeli olmayan eksen kayması tartışmasının da bunlardan biri olduğunu söyledi.

"'Türkiye Batı'dan uzaklaşıyor' iftirası bunlardan biriydi. 'Avrupa'yla köprüleri atıyoruz' paranoyası bunlardan biriydi" diyen Cumhurbaşkanımız Recep Tayyip Erdoğan, daha bunun gibi nice haksız, tamamen safsatadan ibaret olan, çoğu niyet okumasından öte hiçbir anlam ifade etmeyen bir sürü iddiayla uğraştıklarını belirtti.

Cumhurbaşkanımız Recep Tayyip Erdoğan, 22 yıllık mücadele ve başarılarla dolu sürecin sonunda artık şu gerçeği çok net biçimde görebildiklerini ifade ederek, şöyle konuştu:

"2024 Türkiye’sini 30-40 yıl öncesinin kalıplarına mahkûm etmek ülkemize yapılacak çok büyük haksızlıktır. Dünya değişirken ekonomide, üretimde, teknolojide, yeni güç merkezleri ortaya çıkarken biz de kendimizi buna adapte etmek mecburiyetindeyiz. Türkiye'nin dış politikada kendine yeni rotalar keşfetmesi tenkit edilecek değil, takdir edilecek, övgüyle karşılanacak bir çabadır. 'Türkiye'nin Afrika'da, Latin Amerika'da, Asya'da ne işi var' demek küresel siyaseti doğru bir şekilde okuyamamaktır. Dış politikamızı, bölgesel ve küresel meselelerdeki tutumumuzu anlamamakta ısrar edenler, hatta anlayıp da inatla çarpıtanlar olduğunun farkındayız. Biz bunlara asla ve asla kulak asmıyoruz."

Cumhurbaşkanımız Recep Tayyip Erdoğan, Türkiye'yi bölgesel ve küresel ağırlık merkezi hâline getirmek için her imkânı değerlendirdiklerini, uluslararası sistemde çeşitlenen ve artan bölgesel bloklar karşısında her yapı ve aktörle fırsat pencerelerini açık tutmaya çalıştıklarını söyledi.

“İŞ BİRLİĞİMİZİ TÜM ÜLKELERLE, TÜM AKTÖRLERLE GELİŞTİRMEYİ ARZU EDİYORUZ”

Cumhurbaşkanımız Recep Tayyip Erdoğan, Şanghay İşbirliği Teşkilatı, BRICS ve ASEAN ile diyalog zeminini genişletme iradesinin arkasında bu yaklaşımın olduğunu belirterek, "Dünyanın en hızlı büyüyen ekonomilerinin ve en büyük 5 ekonomisinden 3'ünün bulunduğu Asya Pasifik ve Hint Okyanusu coğrafyasıyla iş birliğimizi güçlendirmemizden daha doğal hiçbir şey olamaz" dedi.

Bayatlamış eksen tartışmalarının kendi nazarlarında geçerliliği bulunmadığını dile getiren Cumhurbaşkanımız Recep Tayyip Erdoğan, Türkiye'nin ekseninin de rotasının da üyesi, parçası, mensubu bulunduğu ittifakların da belli olduğunu söyledi.

Cumhurbaşkanımız Recep Tayyip Erdoğan, şu değerlendirmelerde bulundu:

"Her zaman söylüyorum. Türkiye olarak yüzümüz elbette Batı'ya dönüktür. Ancak bu Doğu'ya sırtımızı döneceğimiz, Doğu'yu ihmal edeceğimiz, Doğu ile ilişkilerimizi geliştirmeyeceğimiz anlamına kesinlikle gelmez. Siyah beyaz bir dünyada, 2 bloktan birinin tercih edilmek zorunda olduğu bir dünyada artık yaşamıyoruz. Kazan kazan temelinde, dengeli, karşılıklı saygıyı esas alan bir yaklaşımla iş birliğimizi tüm ülkelerle, tüm aktörlerle geliştirmeyi arzu ediyoruz. Son 22 yılda bunu yaptık ve yurt dışı müteahhitlik hizmetlerinde olduğu gibi çok önemli başarılar elde ettik. İnşallah bundan sonra da korkularla değil öz güven içinde hareket etmeyi sürdüreceğiz."

Cumhurbaşkanımız Recep Tayyip Erdoğan, Türkiye'nin ekonomide, demokraside, küresel siyasette, hak ve özgürlüklerde hedeflerine ulaşabilmesi için yeni anayasa ihtiyacını sık sık dile getirdiklerini söyledi.

“ANAYASANIN İLK 4 MADDESİYLE İLGİLİ BİZİM AÇIMIZDAN HERHANGİ BİR TARTIŞMA YOKTUR”

"Siviller eliyle yapılmış, tamamen sivil iradenin ürünü bir anayasa 15 Temmuz gecesi göğsünü tanklara siper eden kahraman milletimize karşı borcumuzdur" ifadelerini kullanan Cumhurbaşkanımız Recep Tayyip Erdoğan, darbe mahsulü mevcut Anayasa'nın yapılan tüm değişikliklere rağmen Türk demokrasisine yakışmadığını herkesin çok iyi bildiğini söyledi.

Cumhurbaşkanımız Recep Tayyip Erdoğan, AK Parti ve Cumhur İttifakı olarak milleti yeni, sivil ve kuşatıcı bir anayasa ile buluşturma iradelerini farklı vesilelerle çok net biçimde ortaya koyduklarını vurgulayarak, şöyle devam etti:

"Yeni anayasadan neyi murat ettiğimizi, kırmızı çizgilerimizin neler olduğunu da şüpheye mahal bırakmayacak şekilde defalarca izah ettik. Demokratik siyasette, düşüncenin ifade edilmesine elbette engel olunamaz. Şiddeti teşvik etmediği, terörü övmediği, hakarete varmadığı sürece katılmasak ve doğru bulmasak dahi farklı fikirlere müsamahayla yaklaşmak zorundayız."

Cumhurbaşkanımız Recep Tayyip Erdoğan, bugüne kadar siyasette, bu çizgiyi daima korumaya gayret ettiklerini, ancak maksimalist söylemlerin anayasa tartışmalarına katkı sunmak yerine ket vuracağını düşündüklerini belirterek, şunları söyledi:

"Tekrar altını çizerek söylüyorum. Anayasanın ilk 4 maddesiyle ilgili bizim açımızdan herhangi bir tartışma yoktur. Özellikle Cumhur İttifakı'nın böyle bir sıkıntısı, böyle bir derdi de yoktur. Partimizin bu konudaki duruşu, tutumu, yaklaşımı gayet açıktır. Biz mümkün olan en geniş toplumsal mutabakatla yeni anayasa sürecini yönetmek ve başarıyla neticelendirmek arzusundayız. Biz milletimizi darbe anayasasından bir an önce kurtarmak, Türkiye'nin önünü açmak istiyoruz. Siyaset kurumunun da yeni anayasa sürecine yapıcı ve mutedil bir anayasa anlayışıyla yaklaşması gerektiğine inanıyoruz."

Törene Ulaştırma ve Altyapı Bakanı Abdulkadir Uraloğlu, Yargıtay Başkanı Ömer Kerkez, AK Parti Genel Başkan Yardımcısı Nihat Zeybekci ile TBMM Sanayi, Ticaret, Enerji, Tabii Kaynaklar, Bilgi ve Teknoloji Komisyonu Başkanı ve AK Parti Bursa Milletvekili Mustafa Varank da katıldı.

Konuşmasının ardından Cumhurbaşkanımız Recep Tayyip Erdoğan'a, "dünyayı inşa eden Türk müteahhitliğini" simgeleyen dünyaya giydirilmiş ay yıldızlı bayrağı taşıyan baret rölyef takdim edildi.

Takdimin ardından Cumhurbaşkanımız Recep Tayyip Erdoğan, firmaların temsilcilerine ödüllerini verdi. Tören, aile fotoğrafı çektirilmesiyle sona erdi.

 

gümüş

0 Yorum

Henüz Yorum Yapılmamıştır.! İlk Yorum Yapan Siz Olun

Yorum Gönder

Lütfen tüm alanları doldurunuz!

300 X 250 Reklam Alanı

Puan Durumu

Takım OM G M P
1 GS  Galatasaray 16 14 0 44
2 FB  Fenerbahçe 16 11 2 36
3 SAMS  Samsunspor 16 9 4 30
4 GÖZ  Göztepe 16 8 4 28
5 EYP  Eyüpspor 17 7 4 27
6 BJK  Beşiktaş 16 7 4 26
7 İBFK  Başakşehir 15 6 5 22
8 GFK  Gaziantep FK 16 6 7 21
9 ANT  Antalyaspor 16 6 7 21
10 KON  Konyaspor 16 5 6 20
11 ÇRZ  Ç.Rizespor 16 6 8 20
12 TS  Trabzonspor 16 4 5 19
13 KSM  Kasımpaşa 15 4 4 19
14 SVS  Sivasspor 17 5 8 19
15 ALNY  Alanyaspor 16 4 6 18
16 KYS  Kayserispor 16 3 7 15
17 BOD  Bodrum 16 4 10 14
18 HTY  Hatayspor 15 1 8 9
19 ADS  Adana Demir. 15 1 12 2
20

Reklam

300 X 250 Reklam Alanı

Yazarlarımız

Şanlıurfa Nöbetçi Eczaneler

Sidebar Alt Kısım İkili Reklam Alanından İlki 150x150
Sidebar Alt Kısım İkili Reklam Alanından İlki 150x150