Telefon
WhatsApp
SON DAKİKA :
Cumhurbaşkanımız Recep Tayyip Erdoğan, 7. Din Şurasında;
300 X 250 Reklam Alanı

Cumhurbaşkanımız Recep Tayyip Erdoğan, Diyanet İşleri Başkanlığı Konferans Salonunda düzenlenen 7. Din Şûrası'na katılarak bir konuşma gerçekleştirdi.

Cumhurbaşkanımız Recep Tayyip Erdoğan, 7. Din Şûrası'nda yaptığı konuşmada, “Küresel ölçekte Müslümanlara ve İslami değerlere saldıran gizli sinsi düşman Gazze’dekinden çok daha fazla etki ve hasar bırakmaktadır. O gizli ve sinsi düşman her yolu ve yöntemi kullanmakla birlikte en çok da medya ve son dönemde sosyal medya ile savaşını yürütmektedir. Dijital dünya küresel ölçekte tüm değerleri tahrip ederken, Müslümanları ve özellikle de ehlisünnet akaidini doğrudan hedef tahtasına koyuyor” dedi.

Cumhurbaşkanımız Recep Tayyip Erdoğan, konuşmasında, Müslümanların kendi ruh kökleriyle olan irtibatının uygar dünyayı rahatsız etmekte, o ruh kökünü yıpratmak ve koparmak için asırlardır Müslümanlara sadece fiilen değil manen ve fikren de saldırıldığına işaret ederek, bu saldırıların son asırda büyük ivme kazandığını, son yıllarda ise adeta zirve noktasına ulaştığına dikkat çekti.

  1. yüzyıldaki Moğol istilasının İslam dünyasını harabeye çevirdiğini ancak İslam’ın özünü ve ruhunu yok edemediğini kaydeden Cumhurbaşkanımız Recep Tayyip Erdoğan, “20 yüzyılda Osmanlı Devleti başta olmak üzere İslam topraklarına saldırılar Müslümanları zayıflatmış, güçten düşürmüş, hatta parçalamış ama İslam’ın nurunu söndürememiştir. Bugün ise işte o nura, o aydınlığa, imanımıza, değerlerimize yani bizi biz yapan kodlarımıza, ruhumuza, özümüze yönelik çok yoğun, çok kapsamlı, her zamankinden daha planlı ve sinsi bir saldırı söz konusudur. Din adamlığıyla şovmenlik aynı kisvede bulunamaz. Şöhret hastalığı samimiyetin hüsnüniyetin ortadan kalkmasına neden olur, bunun vebali ağırdır” ifadelerini kullandı.

“DİJİTAL ÂLEMİN SADECE BİR KAPİTALİST ARAÇ OLMADIĞINI, SADECE EĞLENCE AMACI GÜTMEDİĞİNİ FARK ETMEMİZ GEREKİYOR”

Cumhurbaşkanımız Recep Tayyip Erdoğan, sözlerini devamında şunları söyledi:

“Filistin'de Gazze’de Lübnan’da ve diğer İslam beldelerinde katliam yaparak Müslümanların soyunu kurutmaya çalışanlar apaçık ortadadır. Oysa küresel ölçekte Müslümanlara ve İslami değerlere saldıran gizli sinsi düşman Gazze’dekinden çok daha fazla etki ve hasar bırakmaktadır. O gizli ve sinsi düşman her yolu ve yöntemi kullanmakla birlikte en çok da medya ve son dönemde sosyal medya ile savaşını yürütmektedir. Dijital dünya küresel ölçekte tüm değerleri tahrip ederken, Müslümanları ve özellikle de ehlisünnet akaidini doğrudan hedef tahtasına koyuyor. Bugün çocuklar anne babalarının, ailenin, öğretmenin, mahallenin talim ve terbiyesinden ziyade, üzülerek ifade ediyorum, dijital medyanın talim ve terbiyesine daha fazla maruz kalıyor. Dijital âlemin sadece bir kapitalist araç olmadığını sadece para kazanma sadece eğlence amacı gütmediğini fark etmemiz gerekiyor. Dijital tekno kültürü yönetenler ve yayanların bir taraftan ciddi paralar kazanırken, diğer taraftan da kendi fikir inanç ve yaşam tarzlarını yeni nesillere zerk ettiğini görüyoruz.”

Cumhurbaşkanımız Recep Tayyip Erdoğan, konuşmasında, Şûra'nın birlik, beraberlik, muhabbet ve kardeşlik ruhunu tazelemesini, güçlendirmesini diledi.

Şûra kapsamında 3 gün boyunca, 5 ayrı çalışma komisyonu bünyesinde düzenlenecek oturumların, sunulacak tebliğlerin, yapılacak tartışmaların ve müştereken alınacak kararların, ülke, millet ve İslam âlemi için hayırlar getirmesini Allah'tan dileyen Cumhurbaşkanımız Recep Tayyip Erdoğan, Şûra'nın düzenlenmesinde emek sarf edenlere teşekkür etti.

Cumhurbaşkanımız Recep Tayyip Erdoğan, 5 yılda bir toplanan din şûralarını temiz ve imanlı ellerin, muhlis bir kalple hazırladığı bereketli bir ilim ve tefekkür olarak gördüklerini ifade ederek, sözlerini şöyle sürdürdü: "Sözü, fikri, eseri, müktesebatı ve tavsiyeleriyle bu sofrayı zenginleştiren ilim ve fikir insanlarına, yani sizlere, İslam'ın çizdiği o emin istikamette ebedî saadete giden bu muazzez yolda birlikte yürüdüğümüz yol arkadaşlarımız olarak bakıyoruz. Rabb'im bu sofrayı daha da büyütmeyi, bereketlendirmeyi, sizlere de bizlere de nasip eylesin. Yalnızca ülkemiz için değil gönül coğrafyamız, yurt dışındaki vatandaşlarımız ve dünyanın farklı köşelerindeki tüm kardeşlerimiz için fayda sağlamasını ümit ettiğimiz 7. Din Şûrası kararlarının titizlikle uygulamaya konulmasının ehemmiyetini şimdiden hatırlatmak isterim."

Cumhurbaşkanımız Recep Tayyip Erdoğan, bugüne kadar şûralarda alınan kararların takibini bizzat yaptığını dile getirdi.

“MÜSLÜMANLAR OLARAK BİZLER DE DİNİ YAŞAMAK VE YAŞATMAKLA MÜKELLEFİZ”

Cumhurbaşkanımız Recep Tayyip Erdoğan, 2019'da düzenlenen 6. Din Şûrası'nın kapanış programında Diyanet İşleri Başkanına kararların tatbikiyle ilgili hassasiyetini ifade ettiğini belirterek, "Bir önceki şûrada alınan kararların 5 yıllık bir süre zarfında yüzde 95'lik bir oranla hayata geçirilmesini takdirle karşılıyor, Diyanet İşleri Başkanlığımızı ve kıymetli mensuplarını yürekten tebrik ediyorum. Teşkilatımız bünyesinde yurt içi ve yurt dışında i'la-yi kelimetullah yolunda büyük bir gayretle çalışan, aşkla atan kalpleri İslam ile buluşturan tüm kardeşlerimize, hocalarımıza, büyüklerimize çalışmalarında iyilikler, güzellikler, hayırlar temenni ediyorum" dedi.

Kur'an-ı Kerim'deki Hicr Suresi'nin 9. ayetinde, 14 asır önce Müslümanlara, "Muhakkak ki bu kitabı, bu vahyi, biz indirdik ve muhakkak ki onu koruyan da biziz" buyurulduğuna dikkati çeken Cumhurbaşkanımız Recep Tayyip Erdoğan, şunları söyledi:

"Evet, mukaddes kitabımız Kur'an-ı, vahyi, yani dinimizi muhafaza edecek, ebedî koruyacak olan Allah'tır. Şurası bir gerçek ki bu ayet, dinimize yönelik saldırılar konusunda bizlere sonsuz bir öz güven aşılıyor. Hiç şüphesiz dinimiz emin ellerdedir. Dinimiz yüce Rabb'imizin muhafazası, koruması altındadır. Ancak bu garanti bizim, yani kulların üzerinden mesuliyeti çekip almaz. Müslümanlar olarak bizler de dini yaşamak ve yaşatmakla mükellefiz. Dinimize yönelik saldırılarda her ne kadar sınırsız bir emniyet içindeysek, dindarlara yönelik saldırılarda tedbir alacak, bu saldırıları göğüsleyip, püskürtecek olan bizden başkası değildir."

“BİZİM MEDENİYETLERİMİZİ İNŞA EDEN RUH VE ÖZ İLK GÜNKÜ GİBİ TAZELİĞİNİ MUHAFAZA ETMEKTEDİR”

Cumhurbaşkanımız Recep Tayyip Erdoğan, İslam dininin Mekke ve Medine'den başlayarak asırlar boyunca çok geniş bir coğrafyada eşsiz güzellikte medeniyetler inşa ettiğini dile getirdi.

Bağdat, Şam, Kahire, Buhara, Semerkant, Gırnata, Kurtuba, Konya, Bursa ve İstanbul'un asırlar boyunca dünyaya istikamet çizen ilim ve medeniyet merkezleri olduğunu anımsatan Cumhurbaşkanımız Recep Tayyip Erdoğan, şunları söyledi:

"Batı'nın kan, gözyaşı, katliam, soykırım ve sömürüye dayanan ilerlemesi Doğu'nun ilahi ve insani medeniyetini boğmak için, altını çizerek söylüyorum, geçici bir dönem üstünlüğü eline geçirmiştir. Ama bizim medeniyetlerimizi inşa eden ruh ve öz ilk günkü gibi tazeliğini muhafaza etmektedir. Gün gelecek, kutsallığı ve insanı dışlayan ilerleme dönemlerinin parantezi er ya da geç kapanacak, Batı uygarlığı büyük bir gürültüyle çökerken sahip olduğumuz öz ve ruh ile bizim ilahi, insani, aşk medeniyetimiz hem de daha güçlü olarak Allah'ın izniyle tekrar inkişaf edecek, şaha kalkacaktır. Şu hususu özellikle vurgulamak istiyorum. Biz kendi kodlarımızla kendi medeniyetimizin yeniden inşasına ne kadar inanıyorsak medeniyetimizin tekrar dirileceğine de o derece inanıyoruz. Müslümanların kendi ruh kökleriyle olan irtibatı uygar dünyayı rahatsız etmekte, o ruh kökünü yıpratmak, koparmak için asırlardır Müslümanlara sadece fiilen değil manen ve fikren de saldırılmaktadır. Bu saldırıların son asırda büyük ivme kazandığını son yıllarda ise âdeta zirve noktasına ulaştığını burada hatırlatmak durumundayım."

Cumhurbaşkanımız Recep Tayyip Erdoğan, 13. yüzyıldaki Moğol istilasının İslam dünyasını harabeye çevirdiğine ancak İslam'ın özünü ve ruhunu yok edemediğine dikkati çekti.

  1. yüzyılda Osmanlı Devleti başta olmak üzere İslam topraklarına saldırıların Müslümanları zayıflattığına, güçten düşürdüğüne hatta parçaladığına ama İslam'ın nurunu söndüremediğine işaret eden Cumhurbaşkanımız Recep Tayyip Erdoğan, "Bugün ise işte o nura, o aydınlığa, imanımıza, değerlerimize yani bizi biz yapan kodlarımıza ruhumuza, özümüze yönelik çok yoğun, çok kapsamlı her zamankinden daha planlı ve sinsi bir saldırı söz konusudur" ifadelerini kullandı.

Filistin'de, Gazze'de, Lübnan'da ve diğer İslam beldelerinde katliam yaparak Müslümanların soyunu kurutmaya çalışanların apaçık ortada olduğunu vurgulayan Cumhurbaşkanımız Recep Tayyip Erdoğan, buna karşılık küresel ölçekte Müslümanlara ve İslami değerlere saldıran gizli, sinsi düşmanın Gazze'dekinden çok daha fazla etki ile hasar bıraktığını, savaşını, her yolu ve yöntemini kullanmakla birlikte en çok da medya ve son dönemde sosyal medya ile yürüttüğünü söyledi.

“DİJİTAL İNANÇ SİSTEMLERİ KARŞISINDA MÜSLÜMANLARIN TÜM DEĞERLERİYLE KORUNABİLMESİ İÇİN ACİL ÖNLEMLER ALINMALIDIR”

Cumhurbaşkanımız Recep Tayyip Erdoğan, "Dijital dünya küresel ölçekte tüm değerleri tahrip ederken Müslümanları ve özellikle de ehlisünnet akaidini doğrudan hedef tahtasına koyuyor. Bugün çocuklar anne babalarının, ailenin, öğretmenin, mahallenin talim ve terbiyesinden ziyade, üzülerek ifade ediyorum, dijital medyanın talim ve terbiyesine daha fazla maruz kalıyor" değerlendirmesinde bulundu.

Dijital âlemin sadece kapitalist bir araç olmadığının, sadece para kazanma, eğlenme amacını gütmediğinin fark edilmesi gerektiğini belirten Cumhurbaşkanımız Recep Tayyip Erdoğan, sözlerini şöyle sürdürdü:

"Dijital tekno kültürü yönetenler ve yayanların bir taraftan ciddi paralar kazanırken diğer taraftan da kendi fikir, inanç ve yaşam tarzlarını yeni nesillere zerk ettiğini görüyoruz. Bugün şunu çok net biçimde söylemek isterim, dijital hareket, yeryüzündeki tüm semavi dinleri özellikle de İslam'ı hedef alıp yıpratmak suretiyle yeni bir yapay din oluşturma gayreti içindedir. Ne yazık ki bu yapay dinin müntesipleri de küresel ölçekte gittikçe artmaktadır Yapılması gereken çok açıktır, ilk olarak, 7. Din Şûrası'nın da ana temasını oluşturan 'dijitalleşen dünyada diyanet hizmetleri' yeniden değerlendirilmelidir. İkincisi dijital inanç sistemleri karşısında Müslümanların tüm değerleriyle korunabilmesi için acil önlemler alınmalı ve hayata geçirilmelidir."

“COĞRAFYAMIZDAKİ HER MİLLETİN, IRKIN ÇİMENTOSU İSLAM'DIR”

Cumhurbaşkanımız Recep Tayyip Erdoğan, gerek din hizmetlerinde dijital dünyadan istifade ederken gerekse de dijital saldırılara karşı değerleri savunurken, özlerin, ruhların ve köklerin büyük bir itinayla korunması gerektiğini belirtti.

Ümmet-i Muhammed'in önce yapay haritalarla bölündüğüne, ardından ırkçılığın körüklenmesiyle birbirlerine hasım yapıldığına dikkati çeken Cumhurbaşkanımız Recep Tayyip Erdoğan, İslam âleminin bugünkü vahdetten uzak görüntüsünün altında 19. yüzyılda Müslümanların içine enjekte edilen "mikro milliyetçilik" fikrinin olduğunu kaydetti.

Bugün medya ve sosyal medya üzerinden lümpen ırkçı hareketlerin rahatça örgütlenebildiğini ve propaganda yapabildiğini aktaran Cumhurbaşkanımız Recep Tayyip Erdoğan, "Şunu tekrar ifade ediyorum, coğrafyamızdaki her milletin, her ırkın çimentosu İslam'dır, İslam'ın bize kazandırdığı kardeşlik ruhudur. Özellikle Türkleri, Kürtleri ve Arapları bir arada tutan ortak dinimizdir, ortak kıblemizdir, ortak inançlarımız ve ideallerimizdir" diye konuştu.

Cumhurbaşkanımız Recep Tayyip Erdoğan, şöyle devam etti:

"Üstat Necip Fazıl, bu kadim hakikati 'bir iman merkezi etrafında toplananlar' olarak tarif ediyor. Dilimiz, kökenimiz, meşrebimiz, tenimizin rengi farklı olsa da hepimiz aynı iman merkezi etrafında buluşan, kucaklaşan, gönüllerini birbirine Rab eyleyen müminleriz. Bin yıldır bu topraklarda İslam kardeşliğinin cihanşümul sancağı altında, aynı ezanların gölgesinin sergenliğinde, hep beraber, yan yana barış içinde yaşıyoruz. Coğrafyamızdaki birlik ve huzuru bozmak isteyenler doğrudan doğruya işte bu iman merkezine, işte bu çimentoya yani inancımıza saldırmaktadır. İslam'a ve Müslümanlara yönelik saldırıların, ateizm gibi deizm gibi şamanizm gibi maskelerle kendilerini gizlediklerine tanık oluyoruz. Bir dönem 'Ali'siz Alevilik' fitnesi üzerinden yürütülen kampanyaların gayesi neyse, son dönemde gündeme getirilen 'İslamsız Türklük' furyasının gerisinde de aynı emperyalist emeller var."

“GÖĞSÜNDE İMANDAN ZERRE OLAN HERKES, IRKÇILIK MASKESİ ALTINDAKİ İSLAM KARŞITLARINA KARŞI UYANIK OLMAK ZORUNDADIR”

Cumhurbaşkanımız Recep Tayyip Erdoğan, özellikle gençlerin zihnini bulandırmayı amaçlayan bu saldırılara karşı durma mecburiyetinde olduklarını vurgulayarak, şunları kaydetti:

"Göğsünde imandan zerre olan herkes, ırkçılık maskesi altındaki İslam karşıtlarına karşı uyanık olmak ve bu belayla mücadele etmek zorundadır. Bireyi, aileyi, milletimizi, vatanımızı ayakta tutan, İstiklal Marşı'mızda da ifade ettiği üzere 'iman dolu göğsüm gibi serhaddim var' anlayışıdır. İslam varsa, Türk vardır. İslam varsa Kürt vardır, Arap vardır. İslam varsa aile vardır, ahlak vardır, edep ve hayâ vardır. İslam varsa, bayrak vardır, vatan vardır, hürriyet vardır. Hepsinden öte İslam varsa, Türkiye vardır. Diyanet İşleri Başkanlığımız, tüm imam kardeşlerimiz, tüm kanaat önderlerimiz, 85 milyon olarak kardeşliğimizin çimentosu olan İslam'a ve imanımıza yönelik her türlü mütecaviz eylem karşısında işte bu şuurla hareket etmeli, cesur, bilgili, akıllı ve donanımlı olmalıdır. Diyanet İşleri Başkanlığımızın günden güne büyüyen bu tehdit karşısında gerekli tedbirleri alacağından şüphe duymuyorum."

Cumhurbaşkanımız Recep Tayyip Erdoğan, başta Kur'an-ı Kerim olmak üzere Hazreti Peygamber'e, onun hadis-i şeriflerine, yaşantısına, asırlardır yollarını aydınlatan âlimlere, toprakları iman ve hikmetle yeşerten gönül insanlarına, medya ve sosyal medya üzerinden sistematik saldırılar gerçekleştirildiğini belirtti.

“2024 TÜRKİYE'SİNDE 28 ŞUBAT'I HORTLATMAYA ÇALIŞANLARA GÖZ YUMMAYIZ”

Cumhurbaşkanımız Recep Tayyip Erdoğan, sözlerini şöyle sürdürdü:

"Kimi zaman cahiller, kimi zaman az okumuş, yarım okumuşlar, kimi zaman da bilginin peşinden koşarken hikmeti ıskalamış yarım akıllılar, medya üzerinden genç nesilleri ifsat ediyor. Son yıllarda filmlerin, dizilerin, televizyon programlarının, aileyle birlikte dinî değerlerimizi, dindarları hedef aldığını da müşahede ediyoruz. Tek tük ve istisnai olumsuz örnekler üzerinden su-i misal emsal yapılarak bütün dindarlara hakaret edilmekte, vakıflar, dernekler, tarikatlar, dinî müesseseler linç edilmekte, dindarlar ve dinî değerler yıpratılmaktadır. Sarıklı, sakallı, başörtülü, çarşaflı, cübbeli vatandaşlarımıza ahlaksızca saldırılmakta, itibar suikastları düzenlenmektedir. Tıpkı 28 Şubat dönemindeki gibi belli toplum kesimlerimiz âdeta öcü gibi gösterilmekte, tahkir ve tahrik edilmektedir. Buna sessiz, tepkisiz kalmamız mümkün değildir.”

Cumhurbaşkanımız Recep Tayyip Erdoğan, “Siyasi hayatımızın, bütün safhalarında desteğini, duasını hatta 15 Temmuz gecesi olduğu gibi canlarını bizden esirgemeyen insanlarımızın, sırf inancı, sırf dış görünüşü dolayısıyla aşağılanmasına 3-5 kendini bilmezin reyting savaşına meze yapılmasına müsaade edemeyiz. Açık ve net söylüyorum, toplumun çimentosu olan mukaddesatımıza yönelik bu tür girişimler millî güvenlik sorunudur ve RTÜK başta olmak üzere ilgili kurumlarımız bu konularda hızlı tedbirleri devreye almalıdır. 2024 Türkiye'sinde 28 Şubat'ı hortlatmaya çalışanlara göz yummayız. Böyle bir atmosferin oluşmasına da asla fırsat vermeyiz” diye ekledi.

İlim ve mesuliyet sahibi herkesin, bu saldırılara karşı sağlam bir direniş hattı kurması gerektiğine inandığını belirten Cumhurbaşkanımız Recep Tayyip Erdoğan, bir şikâyette de bulunmak istediğini dile getirdi.

Cumhurbaşkanımız Recep Tayyip Erdoğan, âlimlerin, en hassas, en derin, en çetrefilli konuları, medya ve sosyal medyaya taşımak suretiyle tehlikeli bir yola girdiğini vurgulayarak ilim erbabı arasında konuşulması, müzakere edilmesi gereken konuların ulu orta yapıldığını aktardı.

“HOCALARIMIZ DA ÖĞRENCİLERİMİZ DE HER SORUYU SORMALI, HER MESELEYİ CESURCA TARTIŞMALI, HİÇBİR ENDİŞE DUYMADAN RAHATÇA KONUŞMALIDIR”

Meselelere hâkim olmayanların zihinlerinin bulandırıldığını ifade eden Cumhurbaşkanımız Recep Tayyip Erdoğan, "Üniversitelerimiz özgürdür, ilahiyat fakültelerimiz özgürdür. Hocalarımız da öğrencilerimiz de her soruyu sormalı, her meseleyi cesurca tartışmalı, hiçbir endişe duymadan rahatça konuşmalıdır. Ancak bunlar ulu orta kamuoyu önünde, medya ve sosyal medyada değil ilim meclislerinde ehil insanlar arasında yapılmalıdır" değerlendirmesinde bulundu.

Cumhurbaşkanımız Recep Tayyip Erdoğan, sivil dinî yapıların, kendi içlerinde ya da kendi aralarında yaptıkları münakaşaların, toplumda bu müesseselere karşı güveni aşındırdığına dikkati çekerek, sivil dinî yapıların bu yolla yıpratılmasının birtakım sapık oluşumlara zemin hazırladığını, kötü örneklerin toplumda umudun kararmasına sebep olduğunu belirtti.

Cumhurbaşkanımız Recep Tayyip Erdoğan, "Din adamlığıyla şovmenlik aynı kisvede bulunamaz. Şöhret hastalığı, samimiyetin, hüsnüniyetin ortadan kalkmasına neden olur, bunun vebali ağırdır" diye konuştu.

Topluma örnek olması beklenen kişilerin, şöhret ve kudret uğruna ağırbaşlılıktan, vakardan, samimiyetten uzaklaşmasının iki cihanda hesabı verilemez ağır bir vebal olduğunu belirten Cumhurbaşkanımız Recep Tayyip Erdoğan, konuşmasına şöyle devam etti:

"Yüce Allah, Şûra Suresi'nin 38. ayetinde şöyle buyuruyor; 'Onlar, Rab'lerinin davetini kabul ederler ve namazı dosdoğru kılarlar. Onların işleri de kendi aralarında istişareyledir. Kendilerine verdiğimiz rızıktan onlar Allah yolunda harcarlar. Resul-i Kibriya aleyhissalatu vesselam efendimiz ise bir hadis-i şeriflerinde müminlere şu tavsiyede bulunuyor; 'İstişare edilen kişi kendisine emniyet edilen kişidir. Biz istişare şuurunu Kitabullah'tan, Peygamberimizin örnek yaşantısından, asrısaadetin o muhkem, o müreffeh ikliminden tevarüs ettik. Meşvereti, fikir teatisini, bilgi ve tecrübe paylaşımını, kadim geçmişimizden, köklü medeniyet değerlerimizden, ecdadımızdan devralıp, Allah'ın izniyle bugünlere getirdik.”

Cumhurbaşkanımız Recep Tayyip Erdoğan, şunları söyledi:

“Ortak akla, danışma kültürüne, iş birliğine hep bu anlayışla, bu şuurla sahip çıktık. Din şûralarımıza da bu nazarla bakıyor, çağın sorunlarına yine Kur'an'la, sünnetle, siretle çözüm yolları arayan çalışmaları çok önemsiyoruz, son derece kıymetli buluyoruz. Yurt içinde ve yurt dışında yürüttüğümüz din hizmetlerinin geliştirilmesinin, ortak sorunlara, ortak çözümler üretilmesinin özellikle dijital mecralardan, inancımıza, değerlerimize ve nesillerimize yönelen tehditlerin bertaraf edilmesinin şûra faaliyetlerinin öncelikle hedefleri arasında yer aldığını biliyoruz. Geniş bir tartışma ve müzakere zemininde cereyan eden bu çalışmalara katılmakla sizler hiç şüphesiz ağır bir yükü omuzluyor, büyük bir mesuliyeti, bihakkın yerine getirmeye gayret ediyorsunuz. Mevla, her birinizi muvaffak eylesin diyorum."

Cumhurbaşkanımız Recep Tayyip Erdoğan, 7. Din Şûrası'nın katılımcılarına, hasbi gayretlerinden ötürü teşekkür etti.

https://x.com/i/status/1861385034852093956

https://x.com/i/status/1861383260145594818

gümüş

0 Yorum

Henüz Yorum Yapılmamıştır.! İlk Yorum Yapan Siz Olun

Yorum Gönder

Lütfen tüm alanları doldurunuz!

300 X 250 Reklam Alanı

Puan Durumu

Takım OM G M P
1 GS  Galatasaray 16 14 0 44
2 FB  Fenerbahçe 16 11 2 36
3 SAMS  Samsunspor 16 9 4 30
4 GÖZ  Göztepe 16 8 4 28
5 EYP  Eyüpspor 17 7 4 27
6 BJK  Beşiktaş 16 7 4 26
7 İBFK  Başakşehir 15 6 5 22
8 GFK  Gaziantep FK 16 6 7 21
9 ANT  Antalyaspor 16 6 7 21
10 KON  Konyaspor 16 5 6 20
11 ÇRZ  Ç.Rizespor 16 6 8 20
12 KSM  Kasımpaşa 15 4 4 19
13 SVS  Sivasspor 17 5 8 19
14 ALNY  Alanyaspor 16 4 6 18
15 TS  Trabzonspor 15 3 5 16
16 KYS  Kayserispor 16 3 7 15
17 BOD  Bodrum 15 4 9 14
18 HTY  Hatayspor 15 1 8 9
19 ADS  Adana Demir. 15 1 12 2
20

Reklam

300 X 250 Reklam Alanı

Yazarlarımız

Şanlıurfa Nöbetçi Eczaneler

Sidebar Alt Kısım İkili Reklam Alanından İlki 150x150
Sidebar Alt Kısım İkili Reklam Alanından İlki 150x150